2 Ocak 2016


Yılbaşı öncesi çok koşturmacalı ve yoğun geçince, üzerine bir de gripten yatakalınca, Milliyet Sanat internet sitesine yılın son yazısını yazamadım. Konu belliydi aslında. Her sene yaptığım gibi yine yılın en popüler şarkılarını yazacaktım. Bugün oturdum onu yazdım. Bu defa yılın ilk yazısı olacak, ne yapalım.

Geçen yıl da bu liste için 40 şarkı seçmiştim ama bu sene 40’ı tamamlamak biraz zor oldu. “Müzik her geçen gün daha kötüye gidiyor, vah vah tüh tüh”cülerden değilim ama sahiden de bu sene az sayıda “hit” çıkmış. Şöyle bir geriden bakınca daha net görünüyor bu. Aslında yılın genel olarak nasıl geçtiğine bakınca sebebini anlamak mümkün. İki seçim, bir sürü kötü olay, kayıplar, ölümler, kargaşa… 2015 hem ülke tarihi açısından hiç de iyi hatırlanmayacak. Bunun popüler müziğe de sirayet etmesi kadar doğal bir şey olamaz.


Bugün sosyal medyada bol bol Barış Manço paylaşıldı. Doğum günüydü çünkü. Nasıl ahbaptan, dosttan, aileden saydıysak onu, üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen özleniyor hâlâ. Birkaç kez gitmiştim Moda’da şimdi müze olarak kullanılan evine. Hani şu adresini ezbere bildiğimiz ev. Müze olmak için çok eksik. Az sayıda eşya kalmış, o meşhur kostümlerinin, takılarının çoğu yok. Kim bilir ne oldu onlara? Plakları filan da yok denecek kadar az. Yine de bir tanıdıklık duygusuyla seviyorsunuz daha kapısından girmeden. Sanki orada yaşamışsınız hissine kapılıyorsunuz hatta gezerken. Her defasında çok etkilendim. Bugün tekrar bir gidesim geldi.


Tepe Nautilus alışveriş merkezindeki müzik pazarı bugün açıldı. Plak, kaset, CD, müzik sistemleri filan varmış. Tam benlik yani. 2-3 sene var ki sahaf festivallerine de gitmez oldum. O kadar uçuk fiyatlar konuşuyor ve satıcılar o kadar şuursuz ki, artık bu işin tadı iyiden iyiye kaçtı. Birkaç yıl önce 20-30 liraya satılan ve arşivci olarak değerli görüp almadığımız plaklar bile anormal rakamlara satılır oldu. Yine de bu festivali bir görmek istiyorum. Bu hafta bir fırsatını bulup gitmek lazım. 

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder