Van İçin "Rock"


Bu bereketli topraklar üzerinde ne yazık ki yüzyıllardır kan gövdeyi götürüyor. Savaşlar, yıkımlar, göçler, kan davaları, töre cinayetleri, kıyımlar, katliamlar, cinayetler... İnsanın insana ettiği yetmezmiş gibi bir de doğanın kah selle, kah yangınla, kah depremle durup durup vurması... 

Acıyı sineye çekmeyi, kan kusup kızılcık şerbeti içmeyi erdem saymış bu millet, her nasılsa acının en koyusundan sebepleniyor asırlardır. Bu bereketli topraklar can yakıyor... 


Bir kaç gün önce yaşanan Van depremi henüz kesin sayısını bilmediğimiz kadar çok cana mal oldu. Yaralananlar, sokakta kalanlar ama yine de en azından hayatta olduğuna şükredenler kadar, yanıbaşında yakınlarını kaybedip ölmekten beter olanlar var. Bu ağır, bu kesif acı kolay kolay dinmeyecek. Bunu biliyoruz. Daha önce de yaşadık. 

İster doğanın intikamı deyin, ister ilahi bir ikaz, ister bilimsel bir gerçek... Sebebi bilmek sonucu değiştirmiyor. Günlerdir gazeteler, televizyon ve sosyal medya, deprem haberleri, enkazdan çıkarılan ya da enkaz altında kalanların hikayeleriyle çalkanlanıyor. Ya ibret alıyor, ya yazıklanıyor ille de ne yapabilirizin peşinde koşuyoruz. Bu anlamda sosyal medya Türkiye'de ilk kez tüm devlet kuruluşlarından, özel sektörden v eyazılı ve görsel basından daha hızlı, daha etkin ve daha fonksiyonel bir rol oynadı. 
 

Çok kısa sürede beklenmedik çapta organizasyonlar, kampanyalar yapıldı, duyuruldu, yürütüldü. Firmaların, belediyelerin, kişilerin yaptığı yardımlar hem duyurulup hem desteklenirken, şu veya bu şekilde yardım yapmayan ya da yaptığını açıklamayanlara zaman zaman ifrada kaçan ikazlarla ayar verildi. Bir söylenen bine dönüştü. Yer yer bilgi de kirlendi, yer yer bunu fırsat bilenler evvel ahir hasımlarından intikam alıp, zora sokmak istediklerini tefe de koydular/koydurdular. Yanlışla doğru, yalanla gerçek karıştı, her kafadan bir ses çıktı. 

Buna karşın çok ciddi bir başarı sağlandı. Görülmemiş bir hız ve çeviklikle, hem de bürokrasiye, mevsime, iklime, araziye rağmen yardımların büyük kısmı yerini buldu, bulmaya devam ediyor. Elbette bir çok şey tartışılabilir; eksikler, gedikler, hatalar ortaya konulabilir ama sonuç itibariyle bu olay Türkiye'de sosyal medyanın ilk büyük zaferi olarak tarihe yazılacaktır.



Kim bilir belki bir gün, gözümüzün bu kamaşması geçtikten sonra, "Peki sosyal medyanın üstlendiği bu rolü, daha afetin ilk dakikalarından itibaren ve hatta afet olmazdan da evvel üstlenmesi gereken devlet nerede; neden biz ilkel kabileler gibi kendi başımızın çaresine bakıyoruz?" sorusunu da sorarız. Ama şüphesiz ki bunun şimdi ne yeri ne de zamanı.

İşte bu toz dumanın ortasında bir güzel haber de memleket popüler müziğinin "rock" tayfasından geldi. "Rock" gruplarının ve müzisyenlerinin katılacağı koca bir konser organizasyonu yapıldı. Konserin tüm geliri ve dahi konserin televizyon yayını esnasında toplanacak bütün bağış Kızılay'a teslim edilecek.Depremden tam bir hafta sonra yardım geliri toplamak üzere, görülmemiş katılımda bir konser...

Bu kadar çok sayıda grubun ve müzisyenin bu kadar kısa sürede organize olması, bırakın Türkiye'yi, dünyada bile eşine az rastlanır bir durum. İnsanın inanası gelmiyor ama doğru.30 Ekim 2011 günü sabah saat 11'den itibaren Maçka Küçükçiftlik Parkı'nda hayko Cepkin'den Emre Aydın'a, Redd'den Şebnem Ferah'a memlekette "rock" müzik yapan ne kadar "baba" isim varsa, hepsi sırayla sahneye çıkacak. Artık kaç saat sürer, kaçta biter bilinmez ama epey uzun bir maraton olacağı kesin.
Konsere gelenler konser alanındaki yardım toplama standlarına bırakmak üzere yanlarında depremzedelerin işine yarayacak her türlü yarım malzemesini de getirebilecekler. Konsere gelemeyenler ise Dream TV'den canlı yayınla dakikasına dakikasına olan biteni izleyebilecek, hatta ekran başından "SMS" atarak da yardımlara katılabilecek. 
Biletler 20 TL ve Biletix'de satışa çıktı bile. Eskiler "teberru" diye tabir ederlerdi; konsere gidemeyecek olsanız bile yani bilet alıp katkıda bulunabilmek, yardımlara ortak olabilmek mümkün.
Memlekette böylesi bir maksatla, bu çapta bir konserin ilk kez organize edildiği düşünülürse, eğer imkanınız varsa hem buna şahit olmak, hem de çorbaya bir tutam tuz katmak adına Pazar günü Maçka'ya gelin. Zira "Van İçin Rock" orada olacak!
Etkinliğin resmi sayfası için burayı tıklayın.  Etkinliğin resmi Facebook sayfası için burayı tıklayın.

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder